Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 22 Ekim günü, ‘’ağır silahlı’’ peşmergenin Türkiye üzerinden Kobanê’ye geçişini Obama’ya kendisinin önerdiğini açıkladı. Bu açıklama iktidarın ‘’Kobane çelişkilerinin’’ son noktasıydı.
“İktidarın, Kobanê Çelişkileri” başlığının altında normal şartlar altında Cumhurbaşkanı’nın konuya dahil edilmemesi gerekirdi. Ama zaten, makam olarak alakası olmamalıydı. Erdoğan cumhurbaşkanı oluşunun ardından siyasi bir parti lideri gibi, bu formatta yoluna devam ediyor. Cumhurbaşkanı’nın objektifliğini ayrı bir konu olarak tartışa duralım, asıl konuyu dağıtmadan geçmişe - iktidarın o ’’çelişkilere’’ - kısa bir seyahat edelim.
"Kobani'yle Türkiye'nin ne alakası var"
Tarih: 11.10.2014
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize’de yaptığı konuşmada: ‘’Kobani’yle Türkiye’nin ne alakası var? İstanbul’un, Ankara’nın ne alakası var? Siirt’in, Diyarbakır’ın ne alakası var?’’ demişti.
"Suriye iç meselemiz"
Tarih: 06.08.2011
Cumhurbaşkanı (dönemin Başbakanı) Recep Tayyip Erdoğan: ‘’Suriye konusunu bir dış mesele olarak görmüyoruz. Suriye bizim iç meselemizdir’’ demişti.
Yani her fırsatta, Gazze, Bosna, Karabağ, Mısır ve daha nice olay, iktidara göre bizim iç meselemiz olabilirken, birçok yurttaşın Kobanê’de abisi, ablası, annesi, babası, eşi, dostu bulunmasına rağmen bizim iç meselemiz olmuyormuş...
"Kobani düştü düşüyor"
Tarih: 07.10.2014
Cumhurbaşkanı olarak ilk yurt içi ziyaretini Gaziantep'e yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte aylar geçti herhangi bir netice yok. Şu anda Kobani de düştü, düşüyor" demişti.
Hükümet’in Işid’ e destek verdiği gibi çok ciddi suçlamaların belgeleriyle ortada dolaştığı bir dönemde ve ‘’Kobane için koridor aç’’ taleplerinin iktidar kanadından sürekli ‘’reddedilmesi’’ zaten öfkesi birikmiş toplulukların, bu açıklamayla öfkeleri doruğa ulaşıyor ve birçok insanın ölümüne yol açan olayların fitilini ateşlemiş oluyordu.
"Türkiye koridor açmayacak"
Tarih: 15.10.2014
Başbakan Davutoğlu, partisinin Karadeniz milletvekilleri ile yaptığı toplantıda,Türkiye'nin Kobane'ye yardım koridoru açılması talepleri konusunda: “Suriye'den kaçan mağdurlar arasında bir ayrım yapmamız söz konusu değil. Ama Türkiye orada yardım amaçlı da olsa bir koridor açmayacak. Biz bu işe bulaşmayacağız. Kobani-Türkiye bağlantısı diye bir bağlantı kurmayız.’’ şeklinde açıklamada bulunmuştu.
"Tüm sınır bölgesine müdahale"
Tarih: 06.10.2014
CNN'den Christiane Amanpour'un sorularını yanıtlayan Başbakan Davutoğlu, Kobane konusunda: "Kobani'ye müdahale ihtiyacı doğarsa o zaman tüm Suriye'ye, tüm sınır bölgesine de müdahale gerekir" demişti.
"Geçiş başlamış değil"
Tarih: 21.10.2014
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nca düzenlenen brifing sonrası açıklamalarda bulunan Başbakan Davutoğlu, Peşmergeye Kobane'ye geçiş konusunda: "Şu anda böyle bir geçiş başlamış değil, görüşmeler sürüyor. Kobani'deki durumu dengeleyebilmek veya Kobani'deki durumu, en azından zararlarını minimize edebilmek için bazı unsurların Kobani'ye geçişi konusunda da insani ve lojistik amaçlı olarak söylüyorum, görüşmeler sürüyor, bu görüşmeler çerçevesinde gerekli adımlaratılır" dedi.
"Geçiş müzakere ediliyor, karşıt görüşümüz yok"
Tarih: 24.10.2014
Estonya'daki temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Estonyalı mevkidaşı Toomas Hendrik Ilves ile düzenlediği ortak basın toplantısında, bir gazetecinin Kobane'ye geçişlere dair son durumu sorması üzerine: "Daha önce de ifade ettiğim gibi sayın Obama'ya 'Burada tercih edilmesi gereken birinci derecede Özgür Suriye Ordusu olabilir, ikinci derecede peşmergeler olabilir' demiştik. Daha sonraki gelişmelerde PYD 200 kişilik bir grubu kabul etti. Az önce aldığım bilgiye göre bu sayı 150'ye indirilmiş. - Özgür Suriye Ordusu'ndan ise 1,300 kişiyi şu anda PYD kabul ettiğini ifade etmiş ve konuyla ilgili olarak da şu anda ilgili birimlerimiz bu geçiş güzergahının nasıl olması gerekir, bunu müzakere ediyorlar. Bizim bu konuda karşıt bir görüşümüz olmadığını belirtmiştik" şeklinde açıklamalarda bulundu.
* * *
Şimdi bütün bu açıklamaların üzerine doğal olarak insanın aklına türlü türlü sorular gelmiyor mu?... Madem koridor açılacaktı, ‘’İnsanlığın yok olduğu yerde, sınırlar var olmuş neye yarar’’ diye bas bas bağıran insanların çığlıkları, bunca zamandır neden duyulmadı, duymamazlıktan gelindi? Halkını, toprağını, inşa ettiği onurlu yaşam mücadelesini müdafaa etmeye çalışan YPG güçleri ile dolaylı görüşmeler yapıldığı halde, neden IŞİD ile aynı kefeye konulan açıklamalar yapıldı? Onlarca genç sokağa dökülüp, ölmeden önce neden talepler dinlenilmedi, yerine getirmek için çaba harcanmadı? Birilerinin ölmesi mi gerekiyordu, yoksa bütün sorunların ortadan kalkması için dilinizden düşürmediğiniz, Esad rejiminin ‘’ortadan kalkması’’ mı gerekiyor? Bu kadar süre ne beklenildi, neden beklenildi? Neden?...
İktidara sormak gerekiyor Kobanê’de insanların katledilmesiye başlaması; insanların akrabaları öldürülürken "insani koridorun" açılmasını talep etmeleri yeterli bir sebep teşkil etmiyor mu?